Almanya, ABD ve Çin’de sektör için hayati önem taşıyan bir araya gelmeler ve çözüm ortaklıklarının oluşturulması, devletin başlıca sanayi destek politika ve programlarında yer almaktadır. Bilhassa da orta ve küçük boy işletmelerin teknolojik gelişmelere aktif katılımını sağlamak, teknoloji nimetlerinden faydalandırmak için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Çünkü orta ve küçük boy işletmeler bu sektörün bel kemiğini teşkil ediyor ve teknolojiye ayrılacak ne bir bütçe ne de gelişmiş bir kalifiye eleman söz konusu. Bu nedenle söz konusu gelişmiş ülkelerin, yeni çağın şekillenmesi sürecinde bu işletmelere atfettiği önem nedeniyle destek ve teşvikler de bunlara yöneliktir. Hedef çok somut; orta ve küçük boy işletmelere kendilerinin tek başına erişemeyeceği alan ve yetkinliklere erişim imkanı sunmaktır.

Türkiye’de de sektörel destek ve teşviklerin yeni teknoloji gereksinimleri dikkate alınarak yenilenmesi elzemdir. Sadece bina, enerji ve vergi düzeyinde yapılacak teşvikler günümüz teknoloji ruhuna uygun değildir. Somut teknolojileri transfer etme ve bunları Türkiye’de yeşertme bahsinde düşünülmesi gereken mevzuat, bu alanın en önemli unsuru olan kalifiye personel eğitimi konusunda da destekler içermek zorundadır. Yoksa yeni çağın zorunlu hale getirdiği teknolojileri nasıl üretecek, uygulayacak ve ihracat ürünlerimize katacağız? Türkiye’nin Makinecileri olarak Almanya faaliyetleri çerçevesinde bu havzada mevcut orta ve küçük boy işletmeler için yürütülen bazı teknoloji projelerine katılmayı hedefliyoruz. Bu projelere katılacak işletmelerin personellerinin eğitimi en önemli proje hedeflerimizden biridir ve bunlar desteklenmeli, teşvik edilmelidir. Aksi takdirde “Atı alan Üsküdar’ı geçecek” ve biz yine bu deyimi kullanarak durumumuzu tarif edeceğiz.

Bir cevap yazın

Puanla

*